Sosyal Medyada Etkin Olmak.
Sosyal medyayı görmezden gelen ya da girişimde bulunup ardından ihmal eden kurum ya da bireylerin pazardaki etkinliğini yitireceğini her fırsatta vurgulamak gerekir. Sanal dünyada kullanıcıların %53’ü markalarla iletişim kurma hedefiyle ekran başında otururken kurumların bundan geri kalması düşünülemez.
Pazarlama departmanlarında artış göstermekte olan “çevrimiçi yatırım”, günümüzde değişimin bir göstergesi haline geldi. Forrester Research’ten Michael Greene’nin söylediği gibi, “Sosyal pazarlama, mevcut ve potansiyel müşterilerle samimi iletişim kurmanın en iyi yoludur. Ancak pek çok pazarlama çalışanı, tutarlı bir stratejisi olmadan sosyal medyada pazarlamaya balıklama atlar.”
İstatistiklerden yola çıkarak insanların yeni eğilimlere açık olduğunu görebiliriz: Şu sıralar yeni sosyal mesajlaşma uygulamaları gençleri hızlıca ağına çekmektedir. Instagram, tüketicilerin gözünde, prestij bakımından köklü gördüğümüz Facebook ve Twitter kadar önemli yer tutmaktadır. Amerika’daki yetişkinler arasında LinkedIn Twitter’dan daha popüler hale gelmiştir.
Etkileşimin gücünü arttırmak, bilgi paylaşımını planlanan şekilde yürütmek, marka tarafından verilecek bu bilginin tüketimini arttırmak yapılacaklar listesindeyken; markayı potansiyel müşteriler ile bire bir iletişime geçirme gücü sosyal medyanın elindedir. Bu platformların idaresini nitelikli bir dijital ajansa emanet ederek akıllıca bir harekette bulunan kurum ve bireyler böylece verimliliğini daha rahat koruyabilir.
